Günümüzde Almanya'da din çağdaş toplumda alakalı ve çok önemli bir konu haline geldi. Etkisi siyaset ve ekonomiden kültür ve teknolojiye kadar günlük yaşamın çeşitli yönlerini kapsamaktadır. Küreselleşmenin ve bilgiye kitlesel erişimin ilerlemesiyle birlikte Almanya'da din, hem uzmanların hem de sıradan insanların ilgi odağı haline geldi. Bu makalede Almanya'da din'in günümüz toplumu üzerindeki etkisini kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz ve bunun uzun vadeli etkilerini ve sonuçlarını inceleyeceğiz. Ayrıca, bugün çok alakalı olan bu konuya geniş ve objektif bir vizyon sağlamak amacıyla Almanya'da din hakkındaki farklı bakış açılarını ve görüşleri analiz edeceğiz.
Almanya'da baskın din Hristiyanlık olmaktadır ve din 4. yüzyılda modern Almanya'nın kapladığı bölgelerdeki Cermen kabilelerinin bu dini benimsemesi ile yayılmıştır. 8. ve 9. yüzyılda, Şarlman'ın hakimiyetine kadar bölge tamamen Hristiyanlaşmıştır. 16. yüzyılda Martin Luther tarafından başlatılan Reform hareketi ve Katolik Kilisesi ile yarattığı bölünme sonucunda yöre halkının önemli bir kısmı Lütercilik ve Kalvinizm başta olmak üzere Protestanlığı benimsemiştir.
Günümüzde Almanya'nın yaklaşık %50'si kendini Hristiyan olarak tanımlamakta olup, bu kişilerin yaklaşık yarısı ülkenin güney ve batısında daha yoğun olacak şekilde Katolik Kilisesi'ne, diğer yarısı ise ülkenin kuzeyinde daha yaygın olan Alman Evanjelik Kilisesi'ne (Alman Protestan Kilisesi) bağlıdır. Geri kalan küçük Hristiyan mezhepleri arasında Özgür Lüterci Evanjelik Kilisesi, Doğu Ortodoks Kilisesi ve Yehova'nın Şahitleri yer alır. Toplumun %5'i ile %6'si Müslüman olup, daha küçük Budist, Yahudi ve Hindu azınlık grupları da ülkede yer almaktadır. Halkın geriye kalan yaklaşık %40'lık kısmı herhangi bir dini kuruma bağlı olmayıp, ateist, agnostik veya diğer dini inanç sahibi olmayan gruplardan oluşmaktadır.
Dini inancı olmayanlar, Berlin ve Hamburg gibi büyük şehirlerde çoğunluğu oluşturur. Büyük şehirlerin yanı sıra, eskiden Doğu Almanya yönetiminde kalmış bölgelerde dinsel aidiyeti olmayanlar, salt çoğunluğun inanç tarzıdır ve bu bölgelerde dini tutum sahibi olmayanların oranı %70 ile %80 olabilir. Batı Almanya yönetiminde kalmış kırsal bölgeler daha dindar olup, bu bölgelerin bazıları yüksek dindarlık gösterir.