Bugün Edebî mektup, her yaştan ve ilgi alanından insanın dikkatini çeken, son derece alakalı bir konudur. Günlük yaşamın farklı yönleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olan Edebî mektup, küresel düzeyde tartışmalara, çekişmelere ve büyük ilgiye neden oldu. Edebî mektup, kökeninden bugünkü etkisine kadar toplum, kültür ve tarih üzerinde etkileyici bir iz bırakmıştır. Bu makalede, Edebî mektup'in farklı yönlerini, kökeninden bugünkü etkisine kadar inceleyeceğiz, farklı bağlamlardaki önemini ve alaka düzeyini analiz edeceğiz.
Edebî mektup; bir yazarın, sanatçının, din büyüğünün vs. bir konudaki görüşlerini ve duygularını açıklamak için yazdığı nazım veya nesir türünde mektup. Bazen alıcının şahsında geniş bir kitleye hitap etmek amacıyla yazılır ve çeşitli organlarda yayımlanır. Bazı edebî yazışmaların tamamı sonradan kitap hâline getirilmiştir.
Edebî mektuplardan, yazıldıkları döneme dair "edebî akımlar, fikir olayları, siyasî gelişmeler" gibi pek çok konuda bilgi edinmek mümkündür. Örneğin Hristiyanlığın kutsal metinlerinden Yeni Ahit'in önemli bir kısmı edebî mektuplardan oluşur. Bu mektuplar Hristiyanlığın ilk dönemleri ve bu dönemdeki kişiler ve olaylar hakkında kapsamlı bilgiler barındırır ve Hristiyanlığın yayılmasında oldukça önemli bir rol oynamıştır.
Batı edebiyatında edebî mektup formatını kullanmış yazar ve sanatçılara örnek olarak Ben Jonson, John Dryden, William Congreve ile yakın zamanlarda W. H. Auden ve Louis MacNeice verilebilir. Türk edebiyatında edebî mektuplara örnek olarak ise Cahit Sıtkı Tarancı'nın yakın arkadaşı Ziya Osman Saba'ya yazdığı Ziya'ya Mektuplar'ı ve Nâzım Hikmet’in Kemal Tahir’e Hapishaneden Mektuplar'ı verilebilir.