Saka (Osmanlı ordusu)

Günümüz dünyasında Saka (Osmanlı ordusu) her yaştan ve her kökenden insanın giderek artan ilgisini çeken bir konu haline geldi. İster tarihi bir olay, ister ünlü bir şahsiyet, isterse doğal bir olay olsun, Saka (Osmanlı ordusu) dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini ve ilgisini çekmiştir. Bu makalede, Saka (Osmanlı ordusu)'in kökenini, sonuçlarını ve günlük yaşamın farklı yönleri üzerindeki etkisini inceleyerek etkisini ve alaka düzeyini daha ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Detaylı analizlerle bu konuya ışık tutmayı ve konunun günümüz dünyasındaki önemini daha net bir şekilde ortaya koymayı umuyoruz.

Sakalar veya Saka ocağı, Yeniçerilerin su ihtiyacını karşılamakla görevli askerlerin bağlı olduğu ocaktır. 17. yüzyılda sayıları 700 kadardı. Kışlaları Ağakapısı dışındaydı. Seferde ve barışta yeniçerilerin içme ve yıkanma suyunu sağlamakla görevliydiler. Elbise ve çakşırları deriden olup beygirlerinin iki yanına astıkları meşin kırbalarla su taşırlardı. Sakabaşına bağlıydılar. Sakabaşıdan sonra saka kethüdası rütbesi gelirdi.

Sakabaşı ve saka kethüdasının bir görevi de Dîvân-ı Hümâyun toplantılarında padişaha ve vezirlere su, şerbet vb. sunmak, toplantı sırasında yemek yenirken ibrik ve havlu tutmaktı. Saka Ocağı, 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla ortadan kalkmıştır.

Etimoloji

Saka kelimesi, Arapça sḳy kökünden gelen ve “sucu, su veren” manasındaki سقّاء (saḳḳāˀ) sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça saḳā “suladı, su verdi” fiilinin faˁˁāl vezninde meslek adıdır. Bir Türk dilinde en eski kullanımı 1341'e tarihlenen ve yazarı belli olmayan Tezkiretü'l-Evliya eserinin tercümesinde yer alır. Aynı kökten saki kelimesi de türemiştir.

Kaynakça

  1. ^ "saka". Nişanyan Sözlük. 2 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2023.